Tuhaf bir başlık oldu farkındayım. Evet elbette dedektif olmadığınızı biliyorsunuz ama şimdi açıklamama izin verin: Bazı kitaplar vardır hani biz kitap kurtlarının bayıldığı, kendimizi romanın kahramanı -genellikle başkahraman oluruz- sandığımız elimizden bırakamadığımız, kahramanın her hatasıyla hayıflandığımız her başarısını üstümüze aldığımız, bazen tebessümle bazen kaşlarımızı çatarak okuduğumuz ve bu halimizle büyük ihtimalle karşımızdaki kişi tarafından neyin kafasını yaşıyor bu diye düşündürdüğümüz kitaplar işte eğer o kitap bir polisiye ise kendinizi dedektif sanmanız, ipuçlarını birleştirmeye çalışmanız çok normal.
Polisiye öyle bir tür ki halkın en alt tabakasından sarayda yaşayanlara kadar kendine geniş bir okuyucu kitlesi bulmuş, her zaman çok okunan kitaplar arasında yer almıştır. Bunun sebebi ister gizem ister merak ister bir cinayetin aydınlatılması olsun polisiye kitaplar sadece okuma alışkanlığı değil bulmaca çözme, ipuçlarını birleştirme yeteneği de kazandırır.
Bu yazımda polisiyenin kraliçesi Agatha Cristie' ye selam göndermek istiyorum. Kadınların çok fazla yer almadığı bu türe hem kadın bir yazar olarak hem de kadın bir dedektif yaratarak katkıda bulunmuştur kendisi. Onun için ayrı bir yazı kaleme almayı düşünüyorum.
İsterseniz benim için önemli on harika polisiye kitaba göz atalım. Kitapla kalın...
- SHERLOCK HOLMES
- SULTANI ÖLDÜRMEK
- ON KÜÇÜK ZENCİ
- KIZIL NEHİRLER
- İKİZ BEDENLER
- PETER PAN ÖLMELİ
- KAİKEN
- KURT GÖLÜ
- KAVİM
- DA VİNCİ'NİN ŞİFRESİ!!